27 Ekim 2010 Çarşamba

YALNIZLIK RESİTALİ...

yalnızlıktan şikayetçi değilim normalde. ama geceleri anormalim heralde! yalnızlığın verdiği rahatsızlığı(!), çektirdiği acıyı, hissettirdiği ezikliği geceleri yatağımın sadece küçük bir bölümünde 2 büklüm yatarken farkediyorum. ne uyku tutuyor ne yataktan kalkasım geliyor. hiçbir şey düşünemiyorum da. çünkü hiçbir şey yok o anda koca bir boşluk dışında. boşluğa dair de birşey düşünemiyorum; nerden düştüm bu boşluğa, nasıl düştüm, sebep ne, nasıl çıkarım..? hiç!

havalar sıcak diye pencerem aralık, dışardan cırcır böceği sesleri geliyor. duymamak için odamın kapısı özellikle kapalı ama holden tiktak sesleri de kulağıma ulaşıyor. bir de üst komşunun banyo tuvaletinin taharet musluğu şıpırtısı! böylesi sabit seslere duyduğum uyuzluğu bertaraf edebilmek için yastığımı düzeltip kafamı o yandan öbür yana çeviriyorum, arada 2 yudum su içip hipnoz edilmiş gibi uyuşan zihnimi açmaya çalışıyorum. 'karanlıkta yalnızlık' melankolisine kapıldığım o anda İstanbul'un en azından benim bulunduğum kısmı sessiz sedasız uyurken tam da, bu sesler çıldırtıyor işte beni! sesler olmasa belki de dalıp giderim, ya uykuya ya da düşüncemdeki boşluğa... hangisine olduğu önemli değil, giderim işte... ben bu seslerin verdiği uyuşukluğu su içerek açayım derken uykumu açıyorum aslında; hep bu sesler yüzünden uyuyamıyorum!!!!!... offff bahanee işte laf!!!

cırcır böceğinin sesi tıpkı duymamak için kulaklarımı tıkadığım içsel iniltilerim... ruhum inleye inleye can çekişirken zaman geçiyor tiktak diye sanki, zamanı da görmezden gelmeye çalışıyorum... taharet musluğuna gelince; yine içime sıçmış birileri, ben de gözyaşlarımla temizlemeye çalışıyorum bıraktıkları pislikleri! işte geceleri farkediyorum hepsini. bana bunları yaşatanların mışıl mışıl uyuduklarını hissettiğim gecelerde. böylesi gecelerde uykum kaçıyor ve ne hikmettir ki bilinçaltımdaki herşey eşyaların suretlerinde çıkıyor günyüzüne... hem de gece gece bu günyüzüne çıkış! garip... ama sadece lafta. çünkü artık garipsemiyorum aslında ve bu yüzden olup bitenleri sorgulamıyorum da. neyse... iyisi mi sizler uyumaya devam ediniz, hatta sakın uyanmayınız! fırsattan istifade biraz daha dinleyeyim kendimi ben de... akordu bozuk bir kemanın resitalini ya da cızırtılı bir frekansın üçüncü sayfa haberlerini dinler gibi...