27 Temmuz 2013 Cumartesi

bilebilemedim bile...


Unutmayı, durulmayı, bir nefeste soluklanmayı özledim...  
Kalıp savaşmayı ve de kazanmayı, olmadı bırakıp kaçmayı çok istedim… 
Evet Kaldım… Ama olduğum yerde olduğum gibi…  
Peki iyiye mi gidiyorum kötüye mi??? 
Hayır hayır ben kalakaldım! Gidemedim bile.  
Bilemedim hiçbir zaman, sen iyi miydin kötü müydün? İyiye mi gidecektim kötüye mi?  
Bilebilemedim bile…

eski dost...

eski dost diye sana denir! tabi eskisi gerçekte dostu mecazda bu lafın. çünkü ne iyi günde ne kötü günde varsın... eskide kalmış dostluğumuz anlaşılan. oysaki henüz eskimemiştik ne birbirimiz için ne de zamana karşı... bir telefon uzağımdasın ama çoook çok uzaktasın aslında. çünkü kalplerimiz uzak bir kere. sen... bir türlü ulaşılamayan... hal hatır sormayan, sorduğumdaysa cevap alamadığım... bir bayram mesajımı bile cevapsız bırakan... doğum günümde ise tarafından hatırlanmadığım... böylesi günlerde bile kayıpsın... ama işin düştü mü ilk bana ulaşırsın! tam eski dost işte!!! ölmüşsün gibi yazdım biraz ama öldüğümü hissetmeseydim senin için, ölmezdin benim için! bunlar ilk ve son serzenişim, ilk ve son sözlerim ''eski'' dostum...


not: eski bir dost...

Bir Üçlemin İç Acıları

kırgınlıklarını Topla Topla Topla
çok dağılmışlar etrafa
görürler, duyarlar, kokusu gider burunlarına!

nereye kadar devam eder böyle sanıyorsun
Saçma Saçma Saçma !
''gittiği yere kadar'' dayanabilir misin sanıyorsun?
Zorla Zorla Zorla…

ya sabrın biter ya ömrün
pişman olmaya bile; ya halin kalmaz ya vaktin
ya unut ya düzelt ama böyle sürüklenme
bunu kendine de ona da 
Yapma Yapma Yapma !