26 Mart 2011 Cumartesi

LᾸL

sanki başka bir alemden gelen
eşsiz bir huzur : sen
tam da 'yaşamak istediğim' derken
bir ürperişle 'hayatım' gider elimden
lᾶl olurum o an 'kal' diyemem

gözünde gördüğüm ben
ama kalbinde yerim yokken
aşkımın içimde kabardığı anlarda
sökülüp dökülmeye her yeltenişte
lᾶl olur susarım, 'seviyorum' diyemem

iki göğsüm arasına oturan yumruğun sızısı
sol omzunda yatarken dinsin isterim
ama olmayacaksa da küsmem;
sana, hiç kimseye, hiçbir şeye...
ve bütün engeller dirilse de
engellere engeller eklense de
yazgım bundan ibaretse de
yılmam, yaşarım!
en yakın halinin uzaklığını
en uzak halinin uzaklığına tercih ederim
ve ‘lᾶl’ olur susarım…

bakire değilim(!)


ben aslında bakire değilim. duygularım bozuk benim, düşüncelerim alt-üst. küçük bir ağzım var ama çok bozuk. dilim iyi tat alır ama çok bileyledim. bakışlarımda anlam arama; gözlerimin arkası boş. gözyaşlarım da cildimi kurutuyor. bu yüzden sadece tatillerde ağlarım...
üstelik kalbim de yok. bence sol tarafımdaki zaman ayarlı bomba... karar aşamasında, patlamakla durmak arasında...
hem ben özlemem de geçmişi. onun için kendi isteğimle geleceğime dahil etmem geçmişimdekileri. herkes kendi bilir, herkes kendi belirler yerini...
biliyor musun ben adımın değil soyadımın insanıyım: yalancılar bayraktar'ıyım! bende her gülücük sahte, her dua düşmanca. doğrularım sadece kendime ve beni acıtmamışlara...
zaten giydiklerim, tırnaklarım, saçım, makyajım, kahkahalarım da aşırı... içim dışım bozuk benim...
sana bir şey söyliyim mi? ben aslında senin gibiyim: masum/bakire değilim.