5 Mart 2014 Çarşamba

Sen Kokan Bir Ayrılık Bıraktın Geriye...

Saat ayrılığa 4 var...
Fark ettim
Emin oldum
Söyledim
Bitti

Saat ayrılığı 4 geçiyor...
İnanmadı
İstemedi
Kabul etti
Gitti

Aslında her şey tam tersiydi...

Bu ayrılık sen kokuyor
Her defasında burnumun direği sızlıyor
Derin bir nefes daha çekiyorum içime
Ve benden başka kimse bunu bilmiyor...




8 Şubat 2014 Cumartesi

O Beni Öldürüyor...

Akışına bırakamayacak kadar boşluktayım. Çünkü eğer bir de ben bırakırsam kaybolurum o boşlukta ve fark edilmediğim için kimse kurtaramaz da beni. Evet sadece yüksek perdedeyken ve saçmalarken fark ediliyorum ve bunlarsa beni daha da yalnızlaştırıyor. Benim için organize edilmemiş mutluluklardan kendime pay biçip fazla kapıldığımda, umutsuzluğa sürükleniyorum hemen akşamına. Sanıldığının aksine çok kırılgan ve alınganım da. Unutmamak ise sonum! İnsanların beni sevdiğini hissedememek ya da hissettirmemeleri beni duvarlar örmeye mecbur bırakıyor. Belki de gerçekten sevmiyorlar. İnanki bilmek istemiyorum! Ama şunu iyi biliyorum: bende hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Eskiyi unutamayan, takılıp kalan ben; -ne tezat ki- eski ben olamıyorum. "Tutarlılık" diye övünüp durduğum bu belanın beni nasıl tükettiği de malum; artık sadece zaman öldürüyorum. Daha doğrusu o beni öldürüyor.